Listing 1 - 10 of 1124 | << page >> |
Sort by
|
Choose an application
Choose an application
Choose an application
Choose an application
Choose an application
Uzun yıllar gündelik siyasetin sığ ve basit, zamanı çoktan geçmiş ideolojik tavırları içine hapsolmuş tartışmalar sebebiyle akademi dünyamızın bazı sınırlı alanlar dışında Türkiye'ye gereken katkıyı sunamadığını üzüntüyle müşahede etmiştik. Hâlbuki siyasetin, hukukun, ekonominin, uluslararası ilişkilerin temel tezleri, ana tartışmaları ve geleceğe doğru esas istikametleri akademi dünyamızın güçlü veri ve tezleriyle şekillendirilebilirse çok daha kalıcı ve etkili olur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan "Coğrafya, Tarih ve Uluslararası Hukuk Boyutlarıyla Küresel ve Bölgesel Denklemde Ege ve Doğu Akdeniz" kitabının böyle bir ufkun oluşturulması ve tezlerin üretilmesine katkı sunmasını arzu ediyoruz. Uluslararası ilişkilerde hangi başlığı ele alırsanız alın, onu diğer sorunlardan, diğer başlıklardan bağımsız olarak anlamanız ve ortaya koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'i, onu etkileyen ve şekillendiren bütün hadiseler ve süreçlerle ilgisini dikkatle anlamak, hepimizin ortak derdi ve değeri olan Türkiye'nin geleceğine dair öngörülerimizi de bu çerçevede ortaya koymak durumundayız. Bugün Doğu Akdeniz'de ortaya çıkan hadiselerde tarafgir ve adaletten uzak bakış açısının tezahürlerini görmekteyiz. Başından itibaren sadece uluslararası hukuktan ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarını yine aynı hassasiyetle meşru araçlar ve yöntemlerle arayan Türkiye'nin girişimleri, uluslararası hukuku ve antlaşmaları yok sayan, her türlü gayrimeşru girişimi hak sayan birtakım ülkeler ve sözde ittifaklarla karşılanmıştır. Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı, milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri vardı. Bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri vardı. Uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzen devam etti. Ancak artık dünya değişti, bu adaletsiz düzeni var eden parametreler çöktü. Bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini görüyoruz. Uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi, vazife ve yükümlülükleri de vardır. Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Bu kitap, Doğu Akdeniz sorununu yalnızca tarih, hukuk, uluslararası ilişkiler açısından değil, coğrafi, jeopolitik ve biyoçeşitlilik açılarından da ele almak suretiyle konuya bütüncül bir perspektif getirmektedir. Umuyorum ki kitapta ortaya konulan düşünce, öneri ve sonuçlar Doğu Akdeniz'in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açar. Eserin ortaya çıkmasında öncülük eden İstanbul Üniversitesine Rektör Prof. Dr. Mahmut AK hocamızın şahsında teşekkür ediyorum. Makaleleri ile katkıda bulunan bilim insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Doğu Akdeniz konusunda kıymetli bir kaynak hüviyetini haiz olacağını düşündüğüm eseri okuyucuların istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyorum. We have regretfully observed for many years that the academic community in Tur key, except in some limited areas, has failed to provide the necessary contribution about the issues that Turkey has had to deal with on international level, because the debates have been confined to superficial, oversimplified, and outdated ideological points of view in daily politics. However, the fundamental theses, discussions, and prospective guidance of politics, law, economics, and international relations would be much more lasting and effective once they are shaped by the robust data and theses of the academic community in Turkey. We hope that the book The Aegean Sea and the Eastern Mediterranean in the Global and Regional Balance Based on the Axes of Geography, History, and Interna tional Law drawn up in cooperation between the Grand National Assembly of Turkey and Istanbul University can contribute to creating such a horizon and produce theses to this effect. No matter what topic of international relations one may address, it is impossible to understand and present it independently of other problems and topics. Therefore, we need to gain insight into all incidents and processes that affect and shape the Eastern Mediterranean, and within this framework put forward our projections on the future of Turkey, which is a common concern and asset for all of us. We currently observe manifestations of a biased perspective that is far from fair concerning the ongoing events in the Eastern Mediterranean. The initiatives of Turkey, seeking her rights arising from the international law and agreements since the very beginning through legitimate means and methods, have been encountered by some countries and so-called alliances, which disregard international law and agreements and consider all kinds of illegitimate actions as their rights. Undoubtedly, it is desirable to collaborate, make efforts, and negotiate with approaches in goodwill, respecting international law and agreements aiming at establishing peace as well as the rights, and laws of nations and states. However, it is impossible to take action before realizing and having others realize the following facts: Some countries, in the global order lacking justice established in the aftermath of the Second World War, had only rights and interests. Some others had only duties and responsibilities. This bizarre and unjust order lasted for years. However, the world has now changed and the parameters creating this unjust order have collapsed. We observe that it takes time for some countries to come to terms with this reality. Every state and nation, when it comes to the international order, shall have rights and interests as well as duties and responsibilities. Such a world where this just state of affairs prevails is not far away. This book offers a comprehensive perspective addressing the Eastern Mediterra nean issue within the context of not only history, law, and international relations but also geography, geopolitics, and biodiversity. I hope that the ideas, recommendations and outcomes offered in the book will pave the way for new perspectives to locate the Eastern Mediterranean in the blue shade of peace. I would like to thank Prof. Mahmut AK, the Rector of Istanbul University, for his leadership in the publication of the book as well as the academics contributing their articles. I am pleased and confident that this book will be appreciated by the readers as an invaluable source of scholarship on the Eastern Mediterranean.
Choose an application
Uzun yıllar gündelik siyasetin sığ ve basit, zamanı çoktan geçmiş ideolojik tavırları içine hapsolmuş tartışmalar sebebiyle akademi dünyamızın bazı sınırlı alanlar dışında Türkiye'ye gereken katkıyı sunamadığını üzüntüyle müşahede etmiştik. Hâlbuki siyasetin, hukukun, ekonominin, uluslararası ilişkilerin temel tezleri, ana tartışmaları ve geleceğe doğru esas istikametleri akademi dünyamızın güçlü veri ve tezleriyle şekillendirilebilirse çok daha kalıcı ve etkili olur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan "Coğrafya, Tarih ve Uluslararası Hukuk Boyutlarıyla Küresel ve Bölgesel Denklemde Ege ve Doğu Akdeniz" kitabının böyle bir ufkun oluşturulması ve tezlerin üretilmesine katkı sunmasını arzu ediyoruz. Uluslararası ilişkilerde hangi başlığı ele alırsanız alın, onu diğer sorunlardan, diğer başlıklardan bağımsız olarak anlamanız ve ortaya koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'i, onu etkileyen ve şekillendiren bütün hadiseler ve süreçlerle ilgisini dikkatle anlamak, hepimizin ortak derdi ve değeri olan Türkiye'nin geleceğine dair öngörülerimizi de bu çerçevede ortaya koymak durumundayız. Bugün Doğu Akdeniz'de ortaya çıkan hadiselerde tarafgir ve adaletten uzak bakış açısının tezahürlerini görmekteyiz. Başından itibaren sadece uluslararası hukuktan ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarını yine aynı hassasiyetle meşru araçlar ve yöntemlerle arayan Türkiye'nin girişimleri, uluslararası hukuku ve antlaşmaları yok sayan, her türlü gayrimeşru girişimi hak sayan birtakım ülkeler ve sözde ittifaklarla karşılanmıştır. Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı, milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri vardı. Bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri vardı. Uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzen devam etti. Ancak artık dünya değişti, bu adaletsiz düzeni var eden parametreler çöktü. Bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini görüyoruz. Uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi, vazife ve yükümlülükleri de vardır. Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Bu kitap, Doğu Akdeniz sorununu yalnızca tarih, hukuk, uluslararası ilişkiler açısından değil, coğrafi, jeopolitik ve biyoçeşitlilik açılarından da ele almak suretiyle konuya bütüncül bir perspektif getirmektedir. Umuyorum ki kitapta ortaya konulan düşünce, öneri ve sonuçlar Doğu Akdeniz'in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açar. Eserin ortaya çıkmasında öncülük eden İstanbul Üniversitesine Rektör Prof. Dr. Mahmut AK hocamızın şahsında teşekkür ediyorum. Makaleleri ile katkıda bulunan bilim insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Doğu Akdeniz konusunda kıymetli bir kaynak hüviyetini haiz olacağını düşündüğüm eseri okuyucuların istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyorum. We have regretfully observed for many years that the academic community in Tur key, except in some limited areas, has failed to provide the necessary contribution about the issues that Turkey has had to deal with on international level, because the debates have been confined to superficial, oversimplified, and outdated ideological points of view in daily politics. However, the fundamental theses, discussions, and prospective guidance of politics, law, economics, and international relations would be much more lasting and effective once they are shaped by the robust data and theses of the academic community in Turkey. We hope that the book The Aegean Sea and the Eastern Mediterranean in the Global and Regional Balance Based on the Axes of Geography, History, and Interna tional Law drawn up in cooperation between the Grand National Assembly of Turkey and Istanbul University can contribute to creating such a horizon and produce theses to this effect. No matter what topic of international relations one may address, it is impossible to understand and present it independently of other problems and topics. Therefore, we need to gain insight into all incidents and processes that affect and shape the Eastern Mediterranean, and within this framework put forward our projections on the future of Turkey, which is a common concern and asset for all of us. We currently observe manifestations of a biased perspective that is far from fair concerning the ongoing events in the Eastern Mediterranean. The initiatives of Turkey, seeking her rights arising from the international law and agreements since the very beginning through legitimate means and methods, have been encountered by some countries and so-called alliances, which disregard international law and agreements and consider all kinds of illegitimate actions as their rights. Undoubtedly, it is desirable to collaborate, make efforts, and negotiate with approaches in goodwill, respecting international law and agreements aiming at establishing peace as well as the rights, and laws of nations and states. However, it is impossible to take action before realizing and having others realize the following facts: Some countries, in the global order lacking justice established in the aftermath of the Second World War, had only rights and interests. Some others had only duties and responsibilities. This bizarre and unjust order lasted for years. However, the world has now changed and the parameters creating this unjust order have collapsed. We observe that it takes time for some countries to come to terms with this reality. Every state and nation, when it comes to the international order, shall have rights and interests as well as duties and responsibilities. Such a world where this just state of affairs prevails is not far away. This book offers a comprehensive perspective addressing the Eastern Mediterra nean issue within the context of not only history, law, and international relations but also geography, geopolitics, and biodiversity. I hope that the ideas, recommendations and outcomes offered in the book will pave the way for new perspectives to locate the Eastern Mediterranean in the blue shade of peace. I would like to thank Prof. Mahmut AK, the Rector of Istanbul University, for his leadership in the publication of the book as well as the academics contributing their articles. I am pleased and confident that this book will be appreciated by the readers as an invaluable source of scholarship on the Eastern Mediterranean.
Choose an application
Uzun yıllar gündelik siyasetin sığ ve basit, zamanı çoktan geçmiş ideolojik tavırları içine hapsolmuş tartışmalar sebebiyle akademi dünyamızın bazı sınırlı alanlar dışında Türkiye'ye gereken katkıyı sunamadığını üzüntüyle müşahede etmiştik. Hâlbuki siyasetin, hukukun, ekonominin, uluslararası ilişkilerin temel tezleri, ana tartışmaları ve geleceğe doğru esas istikametleri akademi dünyamızın güçlü veri ve tezleriyle şekillendirilebilirse çok daha kalıcı ve etkili olur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan "Coğrafya, Tarih ve Uluslararası Hukuk Boyutlarıyla Küresel ve Bölgesel Denklemde Ege ve Doğu Akdeniz" kitabının böyle bir ufkun oluşturulması ve tezlerin üretilmesine katkı sunmasını arzu ediyoruz. Uluslararası ilişkilerde hangi başlığı ele alırsanız alın, onu diğer sorunlardan, diğer başlıklardan bağımsız olarak anlamanız ve ortaya koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'i, onu etkileyen ve şekillendiren bütün hadiseler ve süreçlerle ilgisini dikkatle anlamak, hepimizin ortak derdi ve değeri olan Türkiye'nin geleceğine dair öngörülerimizi de bu çerçevede ortaya koymak durumundayız. Bugün Doğu Akdeniz'de ortaya çıkan hadiselerde tarafgir ve adaletten uzak bakış açısının tezahürlerini görmekteyiz. Başından itibaren sadece uluslararası hukuktan ve anlaşmalardan kaynaklanan haklarını yine aynı hassasiyetle meşru araçlar ve yöntemlerle arayan Türkiye'nin girişimleri, uluslararası hukuku ve antlaşmaları yok sayan, her türlü gayrimeşru girişimi hak sayan birtakım ülkeler ve sözde ittifaklarla karşılanmıştır. Şüphesiz iyi niyetli, barışı tesis etmeyi hedefleyen uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygılı, milletlerin ve devletlerin hak ve hukuklarına hürmet eden yaklaşımlarla hep birlikte çalışmak, gayret göstermek, müzakere yapmak arzu edilen bir tutumdur. Ancak şu gerçekleri görmeden ve göstermeden harekete geçmek de mümkün değildir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz dünya düzeninde bazı ülkelerin sadece hak ve menfaatleri vardı. Bazı ülkelerin ise sadece vazife ve yükümlülükleri vardı. Uzun yıllar bu garip ve adaletsiz düzen devam etti. Ancak artık dünya değişti, bu adaletsiz düzeni var eden parametreler çöktü. Bu gerçekliği bazı ülkelerin kabul etmekte geciktiğini görüyoruz. Uluslararası düzende her devletin, her milletin hak ve menfaatleri olduğu gibi, vazife ve yükümlülükleri de vardır. Bu adaletli tezin hakim olacağı bir dünya uzak değildir. Bu kitap, Doğu Akdeniz sorununu yalnızca tarih, hukuk, uluslararası ilişkiler açısından değil, coğrafi, jeopolitik ve biyoçeşitlilik açılarından da ele almak suretiyle konuya bütüncül bir perspektif getirmektedir. Umuyorum ki kitapta ortaya konulan düşünce, öneri ve sonuçlar Doğu Akdeniz'in bir barış maviliği içinde kalmasına dönük yeni yaklaşımların kapısını açar. Eserin ortaya çıkmasında öncülük eden İstanbul Üniversitesine Rektör Prof. Dr. Mahmut AK hocamızın şahsında teşekkür ediyorum. Makaleleri ile katkıda bulunan bilim insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Doğu Akdeniz konusunda kıymetli bir kaynak hüviyetini haiz olacağını düşündüğüm eseri okuyucuların istifadesine sunmaktan memnuniyet duyuyorum. We have regretfully observed for many years that the academic community in Tur key, except in some limited areas, has failed to provide the necessary contribution about the issues that Turkey has had to deal with on international level, because the debates have been confined to superficial, oversimplified, and outdated ideological points of view in daily politics. However, the fundamental theses, discussions, and prospective guidance of politics, law, economics, and international relations would be much more lasting and effective once they are shaped by the robust data and theses of the academic community in Turkey. We hope that the book The Aegean Sea and the Eastern Mediterranean in the Global and Regional Balance Based on the Axes of Geography, History, and Interna tional Law drawn up in cooperation between the Grand National Assembly of Turkey and Istanbul University can contribute to creating such a horizon and produce theses to this effect. No matter what topic of international relations one may address, it is impossible to understand and present it independently of other problems and topics. Therefore, we need to gain insight into all incidents and processes that affect and shape the Eastern Mediterranean, and within this framework put forward our projections on the future of Turkey, which is a common concern and asset for all of us. We currently observe manifestations of a biased perspective that is far from fair concerning the ongoing events in the Eastern Mediterranean. The initiatives of Turkey, seeking her rights arising from the international law and agreements since the very beginning through legitimate means and methods, have been encountered by some countries and so-called alliances, which disregard international law and agreements and consider all kinds of illegitimate actions as their rights. Undoubtedly, it is desirable to collaborate, make efforts, and negotiate with approaches in goodwill, respecting international law and agreements aiming at establishing peace as well as the rights, and laws of nations and states. However, it is impossible to take action before realizing and having others realize the following facts: Some countries, in the global order lacking justice established in the aftermath of the Second World War, had only rights and interests. Some others had only duties and responsibilities. This bizarre and unjust order lasted for years. However, the world has now changed and the parameters creating this unjust order have collapsed. We observe that it takes time for some countries to come to terms with this reality. Every state and nation, when it comes to the international order, shall have rights and interests as well as duties and responsibilities. Such a world where this just state of affairs prevails is not far away. This book offers a comprehensive perspective addressing the Eastern Mediterra nean issue within the context of not only history, law, and international relations but also geography, geopolitics, and biodiversity. I hope that the ideas, recommendations and outcomes offered in the book will pave the way for new perspectives to locate the Eastern Mediterranean in the blue shade of peace. I would like to thank Prof. Mahmut AK, the Rector of Istanbul University, for his leadership in the publication of the book as well as the academics contributing their articles. I am pleased and confident that this book will be appreciated by the readers as an invaluable source of scholarship on the Eastern Mediterranean.
Choose an application
Choose an application
Choose an application
The fast-growing cities of the Persian Gulf-including Dubai, Abu Dhabi, and Doha-have attracted much global attention over the past decade. The world's tallest building is in Dubai; Saudi Arabia is building five new cities from scratch; and the Louvre, the Guggenheim, and the Sorbonne, as well as many other European and American universities, have outposts in the region. Bringing together a distinguished group of scholars, The New Arab Urban showcases the grand ambitions of the Persian Gulf, examining the impact of extreme urbanization on a region where money is plentiful, regulation is weak, and labor conditions are severe. How do authorities in these settings reconcile goals of civic betterment with hyper-segregation and radical in-equality? How do they align cosmopolitan sensibilities with authoritarian rule? And how do elite custodians protect particular forms of social stratification and political control? Drawing on a range of disciplines, contributors address these important questions, and more, by situating the cities of the Persian Gulf in wider global contexts of trade, technology and design. This timely volume provides us with original, insights, adding to our understanding of the modern Arab metropolis-as well as of cities more generally-and how they impact the world. Book jacket.
Urbanization --- Persian Gulf Region --- Persian Gulf Region
Listing 1 - 10 of 1124 | << page >> |
Sort by
|